25 Kasım 2007 Pazar

27 Eylül 2007 Perşembe

İmza Kampanyamıza gelen mesajlar

Ben de sizinle aynı konumdayım ve sizleri destekliyorum. Yapılacak onca iş varken sıra yılların ve de üstelik neredeyse Avrupalıların bile bildiği, yıllardır süre gelmiş kültürel, geleneksel olarak var olmuş bu toplumu rahatsız edip yok etmeye mi geldi? bunun yerine olmayan şeyleri oldurup, açıkları kapatsalar daha iyi olur.

Biz onları çooooook seviyoruz.

Kenan Vanlıoğlu

Gönlüm sizinle. Sulukule ve Sulukuleliler yaşamalı. Bedri Karayağmurlar

....varlığınız sürsün, neş' eyle türküleriniz, şarkılarınız doldursun kalplerimizi.
Lale ÖZİN

Sizleri destekliyorum. Kültürel zenginliklerimiz yaşasın... Sulukule yaşasın...Lale Altıntaş
Gıda Mühendisi

Kampanyanızı destekliyorum. Sulukule yok olmasın. Yaşasın. Sevgiyle.
Necmiye Alpay

Sulukulenin muhafazasını ve geliştirilmesini istiyorum.
Sabit Ozonder Öğretim Görevlisi

Bir sanatçı olarak sizleri her zaman destekledim ve desteklemeğe devam ediyorum, sevgiyle, sanatla ve Sulukulemizle kalın.
Çelik Bilge Tiyatro sanatçısı
destek vermek benim için onurdur başarıların devamı dileklerimle...
Zeynep Başkurt Mühendis

Sulukule'yi yok etmek değil, kurtarmak gerekir" diyen Sulukule Platformuna imzamla destek oluyorum.
Uğur Hüküm / Gazeteci – Yazar

Evet, Sulukule'yi kurtarmak gerekir ama bunu orada yaşayanların tam desteğini alarak yapmak gerekir. "Kentsel Dönüşüm" adi altında insanlar yerlerinden edilerek yerleşimleri dönüştürmek, olsa olsa o yerleri başka amaçlar için kullanmak, rant sağlamaktır. Yerel yönetimler halkın yönetimleri olmalıdır, çıkar gruplarının değil. Halkların bu yönetimleri değiştirecek gücü vardır. Kampanyanızı destekliyorum, benim adimi da imza listesine eklerseniz çok sevinirim.
Neşe KILDACI - Ögr. Grv.

Sulukule'yi yok etmek değil, kurtarmak gerekir
Paola Dalla Vecchia Italyanca okutman

Sulukulenin yıkılması çok büyük bir hatadır . Şöyle veya böyle gayet enteresan bir tarihçesi vardır . Burasını şahsi çıkarları için kimseye
bırakmayalım ve sonuna kadar mücadele edelim . Helbette hakikati
görebilecek aklı selim bir yönetici çıkacaktır
Canan TEMO
Yüksek İnşaat Mühendisi
Sanayici ve muhtelif şirketlerde Yönetim Kurulu Azası

Bu ülkeyi şimdiye dek ve bundan sonra da yaşanılır kılan içerdiğikültür mozaiğidir… Sulukule bu mozaiğin en baş yerinde, en onurlu yerindeduracaktır/durmalıdır da..daha da ötesi bu kültürel bireşim içinde konuk değil ev sahibidir.Hrant Dink nasıl yurttaşımsa Sulukule de kültürümdür. Kampanyanızın yalnızca destekçisi değil, sürdürümcüsü ve savunucusuyum da… Sevgi ve saygılarımla…
Semih Özcan yazar

Kampanyanızı ben de yürekten destekliyorum.
Tülay Bilgin - emekli öğretmen

Sulukule yüz yıllardır bir ekol dür
Kültürden biraz anlayan bunun değerini bilir.
Macaristan, ispanya gibi birçok ülkede Çigan müziğini kimler yapıyor?
Bunca yıl Turkiyede eğlence denilince, düğün denilince akla kimler gelir?
Amerika’daki zencilerin ki kadar dünyaca meşhur olamayan ama
en az onlar kadar kendilerine has bir tarzı yaratanlar kim?
Bunu idrak edebilmek için çok az bir kültür biraz da izan lazım
Ben Selamet Var; 20 yılı Avrupa’da çeşitli orkestralarda Trompet çalmış 10 yılını askeri müzikle uğraşmış 50 yıllık bir müzisyen olarak Sulukulenin ortadan kaldırılmasına karsıyım.
Antik bir şehrin dinamitle havaya uçurulması kadar insanlık ve kültür katliamıdır.
Eğer orada yasayan insanların iyiliği için bir şey yapılmak isteniyorsa, daha sağlıklı otantik konuma uygun bir çözüm bulunsun.
Selamet Var
Sonsuz sevgi ve hürmetlerimle.
Selamet Var

Bildiriye imzamı atıyorum tabii ki...SevgiyleAltay Öktem ( Yazar, şair)
Kampanyaya destek veriyorum. Rant kavgasının içerisinde bu insanların gözünün yaşına bakmayan herkesi şiddetle kınıyorum.
Saygılarımla
Onur Cengiz Şehir ve bölge Planlama Öğrencisi

Sevgili SULUKULE' liler ve SULUKULE DOSTLARI...
Bizler Gülensu Gülsuyu Güzelleştirme Derneği olarak her zaman olduğu gibi Bu etkinliğinizde de yanınızdayız…
Ve emin olduğumuz tek şey Sulukuleler kurtarılmadan, bizim mahallelerimizin de kurtulamayacağıdır.
Bu bilinçle elimizden gelen ne varsa yanınızda olduğumuzu bilmenizi istedik.
Hepinize, Hepimize kolay gelsin...
GÜLENSU GÜLSUYU GÜZELLEŞTİRME DERNEĞİ YÖNETİMİ
Sulukule’de yapılan vahşice kıyımı kınıyor bu kıyıma karsı mucadele edenleri destekliyorum.
A.Murat Yılmam Müzisyen ve Oyuncu

Sulukule Satılmasın, korunsun.İnci DUYGULU RESSAM


Tabii ki tarihi mekânlar yok olmasın! Millet yapıyor biz yıkıyoruz hayret bir şey?ALİ RIZA ŞAHİNDOKUYUCU -SERBEST MUHASEBECİ MALİ MİŞAVİR


Sevgili Arkadaşlar,
Türkiye mozaiğinde önemli bir yeri olan Sulukulenin yaşaması için yürüttüğünüz kampanyayı destekliyorum.
Hasan Gürkan Emekli

Merhaba,
Kampanyanıza destek vermek istiyorum. Her ne kadar bu sekil bir
Desteğin, oturduğum yerden, hiç zahmet vermeden olduğunu bilsem de
İsmimi listeye eklemenizi rica ediyorum.
I.yi çalışmalar kolay gelsin...
Özgür Günelsu - Mak. Y. Müh. - I.TÜ Makina Fakültesi Araştırma Görevlisi

Sulukule yıkılmasın, semtin kültürel mirası yaşatılsın.
Bülent Aksoy, yazar, araştırmacı.

Bütün değerlerimizi; kimliğimizi, benliğimizi, 1001 zenginliğimizi yok ederken, Sulukule yaşasın! belki bu durumu oradan, eğlenerek, dans ederek izleyeme şansımız olur.
Prof. Dr. Tülin Onat, ressam

Tarihi ve kültürel değerlerin yok edilmesi süreçlerine karşı yürütülen kampanyaya can-ü gönülden katılırım ve imzamı koyarım. Saygılarımla.
Prof. Dr. Osman Sermet Kabasakal
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Sulukulenin korunması ve yaşatılması için verilen mücadeleyi destekliyor, sizleri kutluyorum.
Cihat Aral

"Sulukule elbette yok olmasın"... Orası bizim zenginliğimizdir.
Girişimi, "yaşamına" destekliyorum...
Sevgiler,
Onur Serim - mühendis

Sulukule yıkılmasın kampanyasına ismimle imzamla destek veriyorum, Devlet bozulan koşullarla yaşayan bu tarihi bölgeyi hem kültürel, hem sosyal açıdan kalkındırarak düzenleyecek reformlar yapmalı fakat İstanbul da sadece Sulukulenin değil daha pek çok bakıma ve ıslaha muhtaç yerleri olduğu da unutulmamalıdır. Mesela Bilgi Üniversitesi kampus olarak Kuştepe yi seçerek çok iyi ve hayırlı bi iş yapmıştır. Orası da başlangıçta en az Sulukule kadar bozulmuş bir bölgeydi. İstanbul da Sulukule kadar orijinal olmasa da daha bakıma muhtaç, sefil ve maalesef devletin unuttuğu pek çok yer vardır. Keşke devlet öncülüğünde Sulukule bir başlangıç olsa!
Serhan Aykaç

Kentsel Dönüşüm Projesi adı altında her gün tarihi ve kültürel değeri olan bir parçamızın yok edilip burada yaşayan insanlarımızın yersiz-yurtsuzluğa sürülmesine karşı çıkıyor ve "Sulukule Yaşasın" adlı bu bildiriye imzamı atıyorum.
Serhat Şahin-İnşaat Mühendisi..

İstanbulluyum fakat çok istememe karşın hiç sulukuleyi görmedim.
şehrimin var olması yeni yollar,köprüler,geçitler yapilmasıyla değil onu var eden
insanlarının çeşitliliği ve kültürlerinin sunduğu güzlliklerdir.doğasıdır asla yok edilmemeli aksine korunmalıdır kanımca...
Uğur Uygurer ist.dev.operası sanatcısı.

İmza Kampanyası'na Katılan Herkese Teşekkür Ediyoruz

İkinci etap denilen bölgede, mahallenin tam ortasında yıkımların başladığı, çok güçsüz ve çaresiz olduğumuz sırada acil olarak başlattığımız kampanyaya destek vererek yanlız olmadığımızı hissettirdiğiniz ve gösterdiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Bazı imzalar elimize geç ulaştı. Bazıları "spam" a düşmüş, onları sonradan gördük. Bu sayfaya bakıp kampanyaya katıldığınız halde listede adınızı göremezseniz, lütfen bize bildirin, adınızı listeye ekleyelim.

Katılımcılardan gelen mesajları da elimizden geldiğince not etmeye çalıştık, onları da burada yayınlıyoruz.

Sevgi ve Saygılarımızla,
Sulukule Platformu

26 Eylül 2007 Sulukule'de Basın Açıklaması

"SULUKULE'Yİ YOK ETMEK DEĞİL, KURTARMAK GEREKİR

Yıllardan beri tarihi zenginlikleri ortadan kaldırılmaya çalışılan, dünya kültür merkezlerinden biri diye öğündüğümüz ve 2010 yılında Avrupa kültür başkenti olarak ilan edilen İstanbul, şimdi de neşesini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya."Sulukule'yi kurtarmak gerekir" diyerek 5 gün önce başlattığımız imza kampanyasına Hüsnü Şenlendirici, Meltem Savcı'dan, Prof.Dr Türkel Minibaş'a kadar birçok sanatçı ve yazarın yanı sıra öğrenci, sekreter, şehir planlamacı, turizmci gibi mesleklere sahip olan yüzlerce kişi, tarih, Sulukule ve müzik için imza verdiler.

Sulukule’yi kurtarmak gerekir, neden mi?

Geçen hafta Sarmaşık Caddesi'nde 4 katlı bir bina yıkıldı ve orada yaşayan 40 yıldır Sulukule'de oturan 3 kiracı aile sokakta kaldı, akrabalarının yanına taşınmak zorunda kaldılar.

Bu ne acele ki kentsel yenileme projesi henüz onaylanmadan SİT alanı olan bir bölgede hangi hukuka dayanarak evler yıkılıyor?

Sulukule'de bu durumda olan yaklaşık 500 kiracı var, İstanbul'un öbür ucuna Taşoluk'a gönderilmek isteniyor. Sulukule'de kiracı ailelerin aylık geliri 300-400 ytl arasında değişiyor, kiralar ise Sulukule'de 20-100 ytl arası. Sulukule'deki kiracılar, Taşoluk'ta TOKİ'nin taksitlerini ödeyemeyecek kadar yoksullar. Bu proje uygulanırsa yüzlerce kiracı aile sokakta kalacak.

Onlar "biz bu mahalleye kiracısı-evsahibiyle sığıyoruz, yenilenecekse bizlerle yenilensin bizlerle birlikte rehabilite edilsin, bizim yerimizden edip, yerimize zengin elit tabakayı getirererek değil"diyorlar.

Sulukule 1. Etap denilen bölgede aileler evlerini belediyeden 5-10 bin ytl daha fazla verdiği için şirketlere bireylere satmak zorunda kaldı. Yalnızca 5-6 aile var belediye ile uzlaşabilen. Yani burada kalma ihtimali olan.

Kamulaştırma korkusu ve tehdidiyle evlerini satmak zorunda kaldıklarını söyleyen ailelerin evleri şimdi yeni sahiplerinin ellerinde. Bu sahipler gazetelere ilan veriyor şimdi Sulukuleliler' den aldıkları evlerin 10 metrekaresini 150 bin ytl ye satıyorlar.
Bu proje kentsel yenileme mi, kentsel rant mı, yoksa bin yıllık sahiplerini sürgün etme projesi mi?

Sulukule uzun yıllar İstanbul’un en önemli eğlence merkezi olma özelliğine sahip oldu. Sulukuleliler 1969’larda dernek kurarak 1. Uluslararası Çigan Festivalini gerçekleştirdiler, dönemin Turizm Bakanlığı burayı olduğu gibi koruyalım diyordu.O zamanlar 300’e yakın müzisyen sanatçı Sulukule’de çalışıyordu. Bugün hala pek çok müzisyen aile Sulukule’de oturuyor.

Toki, Fatih ve İstanbul Büyük Şehir Belediye’lerinin hazırladıkları yenileme projesine göre mahalle, bir kültür ve bu tarih artık İstanbul’un haritasından silinecek. Yenileme alanına giren bölgede Roman ve Roman olmayan ve yıllardır birlikte yaşayan toplam 5000 kişinin akıbeti belli değil. Çoğunun bölgede yaşama ve kalma şansı olmayacak. Ekonomik bakımdan çoğu yoksullaşmış 5000 kişi, burada akraba, komşuluk ve dayanışma ilişkileri ile yaşantılarını sürdürürken, yer değiştirdikleri takdirde çok ağır ekonomik ve sosyal koşullarla karşı karşıya kalacaklar, özellikle çocuklar bu durumdan olumsuz etkilenecekler.
Halbuki, günümüzün olanaklarıyla, Neslişah, Hatice Sultan ve Sulukule Mahalleleri, sosyal ve kültürel yapıları korunarak, mahallelinin yaşam koşullarının iyileştirilerek, istihdam olanakları yaratılarak, İstanbul’un kültürel yaşamının en etkili merkezlerinden birisi olabilir. Ne yazık ki Belediye'nin projeyle ilgili yaptığı açıklamalarda bu konuyu bölgeye koyacakları" iki fayton ve müzisyen" ile çözebileceğini dile getirmesi de düşündürücüdür. Sulukule'nin yeni sokaklarında yeni sahipleri için getirilen bu yüzeysel, göstermelik çözüm ile mevcut kültürün ve bölgedeki uzun yıllar süregelen mahalle hayatının
sürekliliğinin sağlanması da mümkün değildir.

Bölge için daha detaylı bilimsel sosyal analiz ve çalışmalar yapılarak, çok boyutlu Alan Yönetimi ile plan ve proje çalışmaları yapılabilir. Bölgenin rehabilitasyonuna yönelik sosyal, sağlık ve eğitim hizmetleri sunacak merkezler kurulabilir. Hiç kimse yerinden edilmeden gençler ve çocuklar için bölgenin potansiyeline ve kültürüne uygun eğitim olanakları sağlanabilir.

“Neslişah ve Hatice Sultan (Sulukule) Mahalleleri Yenileme Projesi; henüz daha onaylanmadan uygulanmaya konulması ve bu uygulamaların mahalleye ve mahalle sakinlerine olan etkileri ,

-Türkiye’nin 2006 yılında imzalamış olduğu Kültürel Miras Konvansiyonu’na ve Avrupa Kültür Başkenti amaçlarına ve Türkiye'nin başvuruyu yaparken belirttiği uygulama taahhütlerine ,
- 20 Mayıs 2005 tarihli Viyana Memorandumu'na,
- Türkiye'nin 21 Ocak 2006'da imzaladığı Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi'ne,
- Ekim 1985 tarihinde Granada’da imzalanmış olan “Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi'ne,
- Avrupa Mimari Miras Yılı (1975) kapsamında yayınlanan Amsterdam Bildirgesi’ne
-Doğal Mirasının Korunmasına ilişkin Vilnius toplantısı Türkiye Kararları’na
- TC Anayasası’na,
- 2863 no’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na,
-5366 no’lu kanunun uygulama yönetmeliğine,
- Belediyeler Kanunu’na,
-Rekabet Kanunu’na,
- Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu Ve Avrupa Kentsel Şartı’na,
- Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar (CESCR )Sözleşmesi'ne,
- Unesco ICOMOS Dünya Mirası Komitesinin 30. dönem Dünya Kültürel yasalarına
- AB yerel yönetimler müktesabatı'na.

Ayrıca bu uygulama İstanbul'un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olması için Avrupa Birliği yetkili organlarına Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzası ile sunduğu taahütlerine,

ve Kamu Yararı’ na açıkça aykırıdır.

5366 no’lu Kanunun uygulanmasına Meslek Odaları’nın açtığı davalar ve bu mahallelerle ilgili alınan Acele Kamulaştırma Kararı’nın durdurulmasına ilişkin davalar henüz sonuçlanmamıştır. Bu şekliyle bir çok açıdan eksikleri olan Sulukule Kentsel Yenileme Projesi’nin hemen durdurulması ve içinde bölge temsilcilerinin ve konu ile ilgili kişi ve kurumların da olduğu geniş katılımlı bir komisyon ile birlikte değerlendirilmesi, sürdürülmesi gerekmektedir.

Sulukule yalnızca siyasal otoritenin medeniyet sınavı değil, yerel yöneticilerin, mimarların, şehircilerin de bir sorumluluk sınavı. Proje bugün bütün dünyanın artık terk ettiği tepeden inme, zorla düzenleme modelinin tipik bir örneği. Türkiye'nin, İstanbul'un gelecekte bu ayrımcı uygulamanın utancını yaşamasını istemiyoruz, vicdanı olan, bağımsız düşünen herkesi bu acil durum için sesini çıkarmaya;

Şehir Plancıları Odası’nı, Mimarlar Odası’nı, Konu ile ilgili Bilim İnsanlarını; Şehir Plancıları, Tarihçileri, Sosyologları, Psikologları, Antroplogları, Mimarları, Ekonomistleri, İşletme ve Kamu Yönetimi konusunda uzmanlaşmış kişileri, Hukukçuları göreve çağırıyoruz.

Aksi takdirde kentimizin merkezinde , gözümüzün önünde yapılan bu uygulamalar hakkında kimseye hesap veremeyecek bir duruma düşeceğiz.

Görsel ve yazılı medya’dan ricamız , mahallelilerin ve STK ların katılımı olmaksızın Fatih Belediyesi’nin tek taraflı kararları ve Yenileme Alanları Bölge Kurulu ile görüşmeleri ile şekillenen uygulama ve kararlarının takipçileri olmalarıdır.

Sulukule Platformu
Sulukule Roman Kültürü’nü Koruma ve Dayanışma Derneği
İnsan Yerleşimleri Derneği

20 Eylül 2007 Perşembe

İmza Kampanyası ve Basın Bildirisi




Süreç Hakkında Bilgi


SULUKULE
1050, Bizans, Osmanlı, TC, 1950, 1980, 1990, 2005, Şimdi

1054- 1992
· Sulukule, 1050 yılından bu yana tarihin en eski roman yerleşimlerinden biri olarak bilinmekte ve bu sosyal dokuyu günümüzde hâlâ taşımaktadır
· Bizans İmparatorluğu’nun başkentinde toplumsal yapının önemli bir dokusunu oluşturan çingeneler, özellikle Edirnekapı çevresinde yaşıyorlardı, Sulukule bu tarihin mirasçısı olarak günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
· İstanbul’un fethi sırasında Edirnekapı’da yaşayan romanların etkin rol oynadığı söyleniyor. Osmanlı döneminde, şehir hayatını canlandırmak için şehre yeni roman toplulukları getirtildiği, bu dönemde en zengin at tüccarı, sepetçi ve dansçı loncaları romanların kontrolünde olduğu biliniyor. Minyatürlerde bu bilgilerini izlerine rastlamak mümkün.
19. ve 20. yy.da, Sulukule’nin eğlence ve müzik merkezi olarak ünü Avrupa ve Amerika’ya kadar yayılmıştı.
· 1950lerde, Vatan Caddesi açılırken, Menderes yıkımları sırasında mahallenin bir bölümü ortadan kalktı.
· 1982’de mahalle bir kez daha yıkılır. Millet Caddesine daha yakın olan eski Sulukule bütünüyle ortadan kalkar.
1970lerde Sulukule'yi Yaşatma ve Turizm Derneği, Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Spor ve Sergi Sarayı'nda Uluslararası Çigan Festivali düzenlendi. Dönemin Turizm Bakanlığı Sulukule’yi koruma kararı aldı.
Bölge, yaşantısı ve kültürü ile 30 yıldır filmlere, televizyon dizilerine konu olmaktadır. Bunlardan en çok tanınlar : Gırgıriye ( 1981-1984), Cennet Mahallesi (2004-bugune), Arkadaş ( Yılmaz Güney),
· 1992de Fatih Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaptığı dönemde Süleyman Ulusoy ( hortum Süleyman) Sulukule'de eğlence evlerini kapatmış , burada çalışan 300 müzisyen ve aileleri işsiz kalmış
1992- 2005
· 1992-2005 sonu arasında Sulukule adeta unutulmuş, içine kapanmış.
Kasım 2005’ten bugüne Sulukule
· Kasım 2005’te 5366 sayılı kanun kapsamında Sulukule, Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Kentsel Yenileme bölgesi ilan edildi.
Fatih Belediyesi 7 haziran 2007’de Tadilat Fuarında yaptığı sunumda, konu ile ilgili olarak şöyle bilgi veriyor : “Ekim-Kasım 2005’te yapı envanter çalışması gerçekleştirildi. Her parsel üzerinde tüm yaşam mekanları tespit edilmiş ve tüm taşınmazların kıymet takdirlerin yapılabilmesi için gerekli olan katların ve bina oturum alanlarının fiziki ölçümleri belirlenmiştir.” Buradan fiziksel değerler dışında bir araştırma yapılmadığı anlaşılıyor.
· 28 Haziran 2006 : Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Basın açıklaması şöyle:
"Biz Fatih'in Neslişah ve Hatice Sultan Mahallerinde oturan 3500 Roman, ( 703 hak sahibi ve 303 kiracı) olarak, Kasım 2005'ten beri İstanbul' da tarihi Sulukule olarak bilinen bin yıllık tarihi mekanımızdan başka bir yere sürülerek, evlerimizin Fatih Belediyesi tarafından yıkılması ve semtin Romanların yaşadığı kısmının yenilenip "mutenalaştırılması" tehlikesi ile karşı karşıyayız.
Proje sonucu tapusu olmayanlar ve kiracılar yüzyıllardır yaşadıkları yerlerden çıkıp gitmek zorunda kalacak. Parasız, yurtsuz, okulsuz, yoksul, gidecek yeri olmaksızın herhalde sokaklarda ikamet edecek. Biz Neslişahız, biz Hatice Sultanız, biz Sulukuleyiz, Başka tarihimiz, başka gidecek yerimiz yok. Eğer belediye burayı gerçekten tarihi bir mekan olarak korumak istiyorsa, evlerimizin bakım, onarım ve tamiri için bize maddi imkan ile birlikte, mühendislik ve mimari destek sağlasın. Biz de evlerimizi güzelleştirmek, sağlamlaştırmak istiyoruz. Ayrıca tarihi Sulukule'nin canlandırılmasını böylece semtimizi İstanbul'un kültür ve eğlence hayatına katkıda bulunmasını; böylelikle de genç-yaşlı- kadın-erkek herkes için iş imkanlarının doğmasını arzu ediyoruz "
2006
· 3 Temmuz 2006 : TOKİ, Büyükşehir Belediyesi ve Fatih Belediyesi protokol imzaladılar.
5366 sayılı "Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması" başlıklı kanun kapsaminda, Fatih Belediyesi tarafından kentsel yenileme alanı olarak belirlenen sulukule'de TOKİ ile ortaklaşa gerçekleştirilecek proje, 86 bin 760 metrekare üzerinde 355 parsel alanı kapsıyor ve tam 571 aileyi etkiliyor. 1/1000 ölçekli kentsel yenileme planları Fatih Belediyesi tarafından yapıldı. Projede yer alan konutlar, 75 ve 95 metrekarelik iki ya da üç katlı konutlar olarak tasarlandı. Tarihi yarımada koruma planına uygun bir şekilde tasarlandığı söylenen konutlar, Osmanlı sivil Türk mimarisi örneğinde inşa edilecek ve sur yakınlarında 2 katlı, surdan uzaklaştıkça üç katli olacak. TOKİ'nin gerçekleştireceği bu projenin bütçesi ise yaklaşık 40 trilyon.
Bu parsellerdeki hak sahiplerine, Gaziosmanpaşa Taşoluk bölgesinde TOKİ tarafından yaptırılacak olan toplu konutlardan karşılıklı yer değiştirme yöntemiyle devir olacak. Sulukule'de ve Taşoluk'ta yapılacak konutların bedelini TOKİ belirleyecek
Mahalle sakinlerinin bu ‘yenilenmiş’ yaşam alanlarında kalmaları zor gibi gözüküyor. Projede, 1000 yıldır bölgede ikamet eden mahallelinin yaşamı göz ardı edilerek ‘yeni bir kent yaratma’ kaygısı ağır basıyor.
· 2006 yaz ayları Sulukule Roman Kültürü’nü Geliştirme ve Dayanışma, İnsan Yerleşimleri Derneği, Ulaşılabilir Yaşam Derneği, Mimarlar Odası , Bilgi Üniversitesi’nin katılımıyla yoğun bir direniş, gösteri ve tartışma dönemi yaşandı.
· 14 Eylül 2006 : Avrupa Roman Hakları Merkezi, Helsinki Yurtdaşlar Derneği, Ulaşılabilir Yaşam Derneği, Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Yaşatma Derneği, Edirne Roman Kültürünü Araştırma, Geliştirme, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği imzasiyla basbakan Tayyip Erdogan’a genelde Roman Mahallelerindeki yenileme projeleri sonucunda Roman Aileler’in karsi karsiya kaldigi sorunlari bildiren bir mektup gönderildi.
Avrupa’daki en eski Roman yerleşimi olması ihtimali da bulunmaktadır. Bölgede yaşayan Roman topluluğu üyelerinin verdiği bilgilere göre, çoğu Roman olan 1000’den fazla ailenin yaşadığı 571 evin, 2006 Eylül ayında zorunlu tahliyesi öngörülmektedir; medya kaynaklarına göre bunun nedeni bölgede yürütülecek olan yenileme çalışmalarıdır. Ekim 2005 tarihinde Fatih Belediyesi, bölgede rehabilitasyon çalışması yürütmek ve bölgeyi geliştirmekle ilgili planları değerlendirmeye başladı. 13 Temmuz 2006 tarihinde, Türkiye Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile
Fatih Belediyesi arasında bölgede yeni binalar inşa edilmesine dair bir anlaşma imzalandı; bildirildiğine göre bu anlaşma kapsamında mevcut evler yıkılacaktı. Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği’nin temsilcilerine göre, Sulukule’deki ailelerin tahliye edilmesi kararı verilirken herhangi bir fizibilite çalışması yapılmadı veya olası alternatif çözümlerle ilgili topluluk üyelerine hiçbir şekilde danışılmadı. Bildirildiğine göre 2005 Ekim tarihinden bu yana
Fatih Belediyesi bölgede yaşayan ailelere, bölgeden tahliye edilmelerini gerektiren kentsel yenileme projesiyle ilgili bildirimde bulunmaya başladı.

Bu tahliyeden etkilenecek çok sayıda ailenin yeterli düzeyde alternatif barınma imkânlarına sahip olmaması ciddi kaygılar doğuran bir meseledir. Arazi ya da ev tapusuna sahip olan kişilerin sayısı bildirildiğine göre 300 civarındadır. Mülk sahibi olmayan, dolayısıyla da tahliye sonrasında tazminata hak kazanamayacak olan birkaç bin kişi, toplu konutlara taşınmak ve kira ödemek zorunda kalacaktır. Düzenli bir işi olmayan, hatta hiçbir işi olmayan birçok insan, bir ev satın almak veya kiralamak imkânına sahip olamayabilir. Tahliyenin ardından bu kişiler, sonuçta evsiz kalacaklardır.
· 13 Aralık 2006 Sulukule- Neslişah- Hatice Sultan Mahalleleri için Bakanlar Kurulu’nda "Acele Kamulaştırma Kararı" çıktı.

2007

12 Şubat 2007 Sulukuleliler, Danıştay Başkanlığına gönderilmek üzere, İstanbul İdare Mahkemesi’nde Acele Kamulaştırma Kararı’nın iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtılar.

22 Şubat 2007 Fatih Belediyesi Sulukule’de kendisine ait olmayan bir evi yanlışlıkla yıktı.

1 Nisan- 15 Mayıs 2007

Yıkıma 40 gün kaldı denildiği sırada stklarin, gönüllülerin, bölge haklinin, akademiyenlerin, öğrencilerin katılımıyla 40 gün 40 gece Sulukule Etkinlikleri düzenlendi. Etkinliklerde bölgenin özelliklerini farklı yönlerden ele alan paneller, müzik atölyeleri, çocuklarla resim-fotoğraf-dans atölyeleri, sergiler, söyleşiler, konserler yer aldı. Bu sayede bölgenin potansiyeli ortaya çıktı ve tanıtıldı. Sulukule’nin karşı karşıya bulunduğu tehlike olumlu bir bakış açısıyla kamuoyuna duyuruldu. Konuya basında ve televizyonda yer verildi.

Şimdi : Belediye yetkilileri projede ve uygulanmasında hiçbir sorun olmadığını savunuyorlar. Projeyi Kentsel Yenileme Kurulu’na sundular.

104 ev ( evlerin 1/5 ’i ) 3cü şahıslara satılmış durumda. Mahalleden yalnızca 8 ev belediye ile anlaşma imzaladı. 4 ü iptal anlaşmayı iptal etmek istiyor.

Bölge bir “rant merkezi” olarak görülüyor.

Adına elektrik su faturası olan kiracıların, kira yardımı yapılarak Taşoluk’taki Toki konutlarına gitmeleri için harekete geçildi.
· Unesco, Dünya Mirası listesindeki İstanbul’un yine bu kapsamda yer alan sur ve çevresinin sadece fiziksel değil, var olan sosyo-kültürel yapısı ile de korunması gerektiği belirtiyor.

Belediye’nin mahallelilere en son gönderdiği yazıda şöyle deniliyor :

“ TOKİ,İBB ve Fatih Belediyesi işbirliği ile yürütülen proje kapsamında kiracılara da Gaziosmanpaşa Taşoluk’tan konut hakkı verilecektir. Listede yer alan ve kiracılık hakkı kazanmış olan kiracıların 15 Ekim 2007 saat 17:00 e kadar müracaat edip talepte bulunmaları gerekmektedir.”


Özetle,

Belediye projede bir sorun görmüyor ve projeyi Yenileme Alanları Bölge Kurulu’na sundular.
Bugün İstanbul’un bir çok köşesinde yitirilen mahalle hayatının izlerini taşıyan ve bugün de hala süren ender yerleşimlerden biri, Sulukule, yok olmak üzere
Neslişah ve Hatice Sultan Mahallerinde oturan 3500 roman Kasım 2005'ten beri İstanbul' da tarihi Sulukule olarak bilinen 1000 yıllık tarihi mekanlarından Fatih belediyesi tarafından tahliye edilmekle karşı karşıya.
Toplam 5000 kişinin yer değiştirmesi gerekiyor. Ekonomik bakımdan çoğu yoksullaşmış 5000 kişi, burada akraba ve komşuluk ilişkileri ile yaşantılarını sürdürürken, yer değiştirdikleri takdirde daha zor ekonomik ve sosyal koşullarla karşı karşıya kalacaklar, özellikle çocuklar bu durumdan çok olumsuz etkilenecekler.

Sulukule Platformu olarak diyoruz ki
Neslişah, Hatice Sultan ve Sulukule Mahallelerinin, sosyal ve kültürel yapısının korunarak, mahallelinin yaşam koşullarının iyileştirilerek, İstanbul’un kültürel yaşamının en etkili merkezlerinden birisi olabileceğini savunuyoruz.
Daha detaylı bilimsel sosyal analiz ve çalışmaların yapılması gerekiyor. Çok boyutlu Alan Yönetimi ile plan ve proje çalışmaları yapılsın.
Bölgenin rehabilitasyonuna yönelik sosyal ve sağlık hizmetleri sunulsun, teknik destek verilsin, merkezler kurulsun.
İstihdam ve çalışma olanakları yaratılsın.
Gençler ve çocuklar için bölgenin potansiyeline ve kültürüne uygun eğitim olanakları hemen sağlansın.